Thursday, January 21, 2010

kalp

kalbim büyümüş, içine sığdırdığım sevgiyi paylaşacak sevenim ve sevdiklerim var, mutluyum. anneyim. Babil'in annesiyim. tek bir anda birçok yerde olabilmeyi, sevdiğim insanlara, beni sevenlere dokunabilmeyi istiyorum, bazen zaman yetmiyor sanki, tutup ensesinden zamanın, dur bakalım nereye, ben bugün oğluma şu kitapları okumadım, şu şarkıları söylemedik, şu dostumu arayamadım, uzunca bir banyo yapamadım ve daha nicelerini sıralamak istiyorum ama paylaşılacaklar, sorumluluklar, arzulananlar artarken zaman aynı kalıyor, zaman bana kıs kıs gülümserken ona ayak uyduracağım anı sabırla bekliyor sağolsun, bazen bekle daha çok beklersin demek istiyorum ama akışına bırakmak olmuyor kimi zaman, kimi zamansa oluyor, anı yaşamak ve duyumsamak en güzeli oluyor. varolmanın binbir çeşidi var. ben bin ikincisini olmak isterim. kalbimden öte ruhum büyümüş, olgunlaşmış, olabildiğimce olmuşum. bugün kendimi takdir ettim, tekrar tekrar aslansın, aferin sana, bravo sana dedim. hiç bilmediğim bir ülkede tüm sistemi öğrenip, herşeyi kurgulayıp, düzenleyip, bilgi ve bilinçle hem ruhumu, hem bedenimi, hem de evimi hazırlayıp oğluma kavuştum, eşimin katkısının ve güçlü karakterinin yanında ben yaptım ne çok şeyi, bazen de sanki herşeyi, tevazunun ötesine geçtim, bunca zamandır ilk kez aferin bana dedim. Babil doğalı tam bir sene olacak, hayatımın eşsiz dönüşümü. metamorfozun da ötesinde belki de dörtmevsim olmanın duruluğuna eriştim. içimdeki binbir rengi, devinimi, Babil'in annesi olmanın tadına yoğurdum, harmanladım. oğlum, büyüyünce beni daha da iyi anlayacaksın, seni içimin aldığından da ötede bir enginde seviyorum. bugün kalbim farklı titriyor. sen uykuya daldığın için, çok uzaklarda bir başka dost kalp benim onu aramamı beklemiş, aramamışım güne dalmışım yine zamanın oyununa gelmişim, işte onun için, babanın iki dişi çürükmüş, dolgu olacakmış, onun için, kendi ellerinle yemek yemeğe başladığından beri kaşıkla seni yedirmemi istemez oldun ondan, eline verdiğim kaşıkla önündeki kaptaki yemeğin yarısını midene yarısını da her yere keyifle ve tüm tatlılığınla bulaştırdığın için, anneannenin sana yolladığı cicileri sana giydirmem için sabırsızlandığını bildiğimden, ilk yaşgününe hazırlık yapacağım için ve daha binlerce detayla kalbim bambaşka titriyor bugünlerde oğlum, anne olduğum için, annen olduğum için...

2 comments:

Gülfer said...

Canım seni nasıl iyi anlıyorum. Annelik insanın başını döndürüyor bazen. Büyümeye çalışan miniğini izlerken vakit nasıl geçiyor anlamıyorsun değil mi? E olacak o kadar. Sen mis oğluşunun keyfini çıkar, geri kalanlar nasılsa hallolur. Bu arada sen de bana telefon numaranı yazıver de ben seni arayayım yahu. Nede olsa benim bebeğim büyüdü abla oldu artık, daha çok vaktim olabiliyor :) Çok ama çok öptüm, kucakladım sıkıca seni ve minik kuşu

ela selin said...

Canım benim, güçlü arkadaşım. Kolay mı tek başına, dünyanın bir ucunda bebeğini büyütmek. Anne olmanın olgunluğuyla ne güzel anlatmışsın duygularını. Hep böyle güzel hisler yaşatır inşallah maviş oğlum annesine..